Pages

19 Ekim 2011 Çarşamba

Çocuklarda Aşırı Zeka Problemi


Çocuklarda Aşırı Zeka Problemi

ABD Kent Üniversitesi’nde çocuk egitimi üzerinde yaptigi çalismalar ile dünya çapinda taninan Prof. Dr. James Delisle Irmak Okullari’nin davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Üstün yetenekli çocuklarin egitimi ve gelisimi hakkinda önemli bilgilerin aktaran Delisle; üstün yetenekli çocuklarin kendilerine ne yapilmasi gerektigi konusunda ders verilmesinden hoslanmadiklarinin altini çizdi. Üstün yetenekli çocuklari bir porselene benzeten Delisle “ Bu çocuklarin anne babalari tarafindan belirlenecek sinirlari vardir ve çok kirilganlardir” dedi.

ABD'li bilim adami Prof. Dr. James Delisle, üstün yetenekli çocuklarin kendilerine ne yapmalari konusunda ders verilmesinden hoslanmadiklarini, fakat ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar onlarin hala çocuk olduklarini belirterek, “Bu çocuklarin anne babalari tarafindan belirlenecek sinirlara ihtiyaçlari var. Onlara kirilgan porselen bebek gibi davranmayin” dedi.
Irmak Okullari’nin daveti üzerine anne babalari bilgilendirmek için Türkiye’ye gelen ve çocuklar konusunda 250'den fazla makale ve 15 kitaba sahip Prof. Dr. Delisle, “Üstün yetenekli çocuklari anlamak”, “Çocugun karakter olusumunda yapici rol oynamak”, “Çocuklarin hedef ve hayallerinin gerçeklesmesinde yardimci olmak” gibi konularda bilimsel tespitlerini açikladi.
Delisle, üstün zekali çocuklarin taniminin, bazi ülkelerde yüksek akademik basari demek olurken, kendisinin de dahil oldugu diger tarafta da daha çok içten gelen, kisinin daha algilayici ve hassas olmasini saglayan bir özellik olarak anlatti.
Ailelerin çocuklarinin üstün yetenekli olup olmadiklarini ilk olarak kendilerinin fark edebileceklerini ifade eden Delisle, “Eger ilk çocugunuz iki veya üç yasinda okumaya basladiysa bunun normal oldugunu düsünebilirsiniz. Ikinci çocugunuz oldugunda ve ayni sey bu çocugunuz için geçerli olmadiginda bu durumun farkli oldugunu anlayabilirsiniz” diye konustu.
“OKULLARDA DAHA ÇOK ORTALAMA ÇOCUKLARLA ILGILENILIYOR”
Prof. Dr. James Delisle, çocuklarin farkliliklarini ebeveynlerin degil kendilerinin anne babalarina gösterdiklerini belirterek, onlarin bu yönlerini ortaya çikarmakta iyi bir egitimin çok önemli olduguna dikkat çekti.
Üstün yetenekli çocuklara yönelik özel okullarda birçok ülkede sikinti oldugunu kaydeden Delisle, daha çok ortalama olan çocuklarla ilgilenildigini daha sonra engelli ya da üstün yetenekli çocuklara alaka gösterildigini dile getirdi.
Delisle, bazi ülkelerde üstün yetenekli çocuklarla hiç ilgilenilmedigine, onlar her halükarda basarili olurmus gibi bir düsünceye sahip olunduguna dikkati çekerek, bunun çok iyi futbol oynayan birisine “sen zaten iyi bir futbolcusun, antrenöre ihtiyacin yok” demek gibi oldugunu ifade etti.
Üstün yetenekli çocuklarin, genelde okullarda zaten anlatilan konuyu bildikleri için sikildiklarini ve bunun onlari bazen agresif yaptigini anlatarak, annelerin ögretmenlere çocuklariyla yaptiklari seyleri söyleyerek, onlarin yapmaktan zevk aldiklari etkinliklerin yapilmasinin istenebilecegini bildirdi.
“ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUK = PROBLEMLI ÇOCUK” MU?
Prof. Dr. Delisle, üstün yetenekli çocuklarla ilgilenmekte çocuklari anlayan ögretmenin çok önemli olduguna dikkat çekerek, birçok ögretmenin üstün yetenekli çocuklarin egitilmesi konusunda, ögretmenlik egitimi sirasinda bilgi edinmediklerini, bu yüzden de ögrenci sinifta dersini yapmadigi zaman bilmeden de olsa ceza verdiklerini ifade etti.
Üstün yetenekli çocuklarin, genelde akillarini mesgul tutacak bir sey aradiklarini anlatan Delisle, bunun da ögretmenleri sikintiya düsürdügünü, bazi ögretmenlerin, üstün yetenekli çocuklarin kendilerinden daha çok bildikleri için rahatsizlik duydugunu, 'üstün zekali çocuk = problemli çocuk' algisinin olustugunu dile getirdi.
Delisle, yetenekli çocuklarin kendileri gibi yetenekli çocuklarin bulundugu ortamda olmasinin önemine deginerek, bu durumda üstün yetenekli çocuklarin kendilerini daha rahat hissedeceklerini fakat bunu gerçeklestirirken çocuklari normal hayatlarindan da koparilmamasi gerektigini vurguladi.
Üstün yetenekli çocuklarin dogru yönlendirilmedigi takdirde ileride yanlis yollara sapmasinin muhtemel oldugunu söyleyen Prof. Dr. James Delisle, “Eger üstün yetenekli çocuklara dogru egitim verilmezse, ileride suça yönelme ihtimallerinin yüksek oldugunu düsünüyorum” dedi.
Üstün yetenekli çocuklarin ikna kabiliyetlerinin de çok kuvvetli oldugunu anlatan Delisle, “Üstün yetenekli çocuklar kendilerine ne yapmalari konusunda ders verilmesinden hoslanmazlar, fakat ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar onlar hala çocuklar. Bu çocuklarin anne babalari tarafindan belirlenecek sinirlara ihtiyaçlari var. Onlara kirilgan porselen bebek gibi davranmayin” diye konustu.kaynak:sağlıkplatformu

0 yorum:

Yorum Gönder